Ekonomi

Ekonomistler TCMB’nin enflasyon tahminini gerçekçi buldu mu?

TCMB’nin yeni Başkanı Hafize Gaye Erkan, ilk kez enflasyon raporu sunumuyla kamera karşısına geçti.

Sunumda açıklanan verilere göre TCMB, 2023 yılsonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e yükseltti. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 8,8’den yüzde 33’e yükseltildi. 2025 yıl sonu için enflasyon tahmini yüzde 15 idi.

Ekonomistler, TCMB’nin açıkladığı tahminlere ilişkin şu yorumları yaptı:

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Enflasyon Raporu Toplantısı’nda TCMB’nin yılsonu enflasyon tahminini yüzde 22’den yüzde 58’e yükseltmesinin “gerçekçi ve inandırıcı bir adım” olduğunu söyledi. “Güvenilirlik açısından olumlu” olduğunu kaydeden Demiralp, “Yıl sonu tahminimiz yüzde 72” dedi.

Şengül: Uzun zamandır görmediğimiz kadar gerçekçi tahminler

Bilgi Üniversitesi CEFIS Araştırma Müdürü Hasret Derici Şengül, enflasyon tahminine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “TCMB’nin bu yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 58, gelecek yıl için yüzde 33. Bunlar resmi rakamlar bazında uzun süredir görmediğimiz gerçekçi tahminler.” söz konusu.

Konuyla ilgili açıklama yapan TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, “Enflasyon Raporu toplantısında TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan teknik yönü güçlü bir sunum yaptı. Arkasındaki analiz iyi.” söz konusu. Özatay yaptığı değerlendirmede, TCMB’nin yıl sonu enflasyon varsayımının yüzde 58 olduğunu belirterek, “Daha yüksek beklesem de mantıklı.” dedi. Özatay, değerlendirmesini şu sorularla sürdürdü:

“Mantıksız: Politika faizi neden yüzde 17,5? Neden iş, kredi sıkılaştırma gibi yoldan saptırılıyor? Mevduat faizinin neden düşük olmasını istiyorsunuz?”

Sözer: Enflasyon tahminlerini revize ederek bir yere varamayız

Virtus Global Yönetici Ortağı İnanç Sözer, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Yüzde 5 enflasyon hedefinden bahsediyoruz. Her ay %5’e düşüyor. Enflasyon varsayımlarında kabaca 3-4 yıldır görmediğimiz samimi bir revizyon var. Ancak revizyonlara rağmen önümüzdeki 3 yıl boyunca tek haneli enflasyon görmeyeceğimiz gerçeğine rağmen resmi enflasyon hedefimizi yüzde 5’te tutabilmek, ‘Merkez Bankası Kanunu’nun ne açıdan bağlayıcı ve değerli olduğunu ya bilmemek’ anlamına geliyor. şeffaflık, ya da sadece senden zaman istiyorum. ‘Onları zamanında düzelteceğim’ anlamına gelir.

Ne yazık ki hem Merkez Bankası’nın hem de ekonomi yönetiminin fark etmesi gereken ilk konu; TÜİK’in mükemmel metodolojik yaklaşımına rağmen Türkiye’nin son 2 yıllık döngüde yüzde 86’ya yükselen bir enflasyonla uğraşıyor olması. Bugün Türkiye’nin birinci sorunu yüksek enflasyon. Önder Bey de bunu çok hoş bir şekilde dile getirdi. Ama enflasyon varsayımlarını revize ederek bir yere varamayız. Samimi bir amacı gözden geçirmeliyiz. ‘Ben 2023’te yüzde 5’e gerçekten ulaşamıyorum, o yüzden benden yüzde 5’lik enflasyon beklemeyin’ itirafını yapabilmeli.

Ne yazık ki Türkiye para politikasında Sayın Önder’in ifadesiyle iki kısır tartışmanın içine giriyor. Birincisi siyasi tartışma. Bunun ülkemize bir faydası yok. Bırakın siyasetçiler yapsın. Ancak istikrar analistleri için siyasetten çok makroekonomik istikrarın nasıl kurulabileceğinden bahsetmemiz gerekiyor. Ne yazık ki, bunu yapmak için çok fazla zamanımız yok. Süre istemek, TL’deki kayıplara göz yummak üzere. Bu nedenle, bu konuda bir incelemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Öte yandan bugün genel olarak liderin performansına olumlu bakılmalıdır. Yüksek enflasyonla baş etmeye çalışırken hareketleri çok sıkıntılı. Bir yün yumağını çözmeye çalışıyor. Bu yüzden kademeli olmaya çok önem veriyor. Ancak hem bağlantı mekanizması hem de toplumda hesap verebilirlik ilkesi açısından daha fazla adım atması gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu